EINSTEIN'IN ŞOFÖRÜ

Einstein gerçekten çok enteresan bir insan. Sadece nükleer teknolojinin önünü açan bir bilim adamı değil, hayatın pek çok yönüne dair belirttiği görüşleri sebebiyle de önemli bir düşünür.

Bazı bilim adamlarının Türkiye'de çalışması için Atatürk'e mektup yazması* , arılar yeryüzünden kaybolursa insanoğlunun 4 yıl ömrü kalır** gibi konuları irdelemesi öte yandan  yaptığınız işe hak ettiği değeri vermelisinizi ''Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak ettiği dikkati vermiyor demektir'' gibi bir özlü sözle ifade edişi ile de farklı yanını ortaya koyuyor :)

(IMDB'nin yüksek puanlı filmlerinden) The Shawshank Redemption (ESARETİN BEDELİ) filminin yıldızı Tim Robbins'in başrolünde oynadığı I.Q adlı filmi seyretme şansınız oldu mu bilemiyoruz ama bu filmin bir sahnesinde (yanlış hatırlamıyorsak) Einstein (Walter Matthau) ve arkadaşları cevapları oto tamircisi Edward'a (Tim Robbins) hapşurarak veriyorlardı.

''Einstein'in Şoförü''nün hikayesi de buna biraz benziyor.

Einstein katıldığı konferanslara hep şoförüyle gidermiş. Bir gün yine bir konferansa giderken anlattığınız her şeyi artık ezbere biliyorum diyen şoförüne o zaman bugün benim yerime sen anlat, gideceğimiz yerde beni tanımıyorlar. Ben de arka sıradan seni dinlerim

Şoför teklifi kabul etmiş, kürsüye çıkıp çok güzel bir konuşma yapmış ve daha önce çok kereler duyduğu sorulara da uygun cevaplar vermiş. Tam yerine geçmeye hazırlanırken o güne kadar hiçbir konferansta duymadığı bir soru gelince şoför önce biraz paniklemiş ama ardından "Değerli meslektaşım o kadar kolay bir soru sordunuz ki,  bu soruya, salonun arkasında uyuyan şoförüm bile rahatlıkla cevap verebilir." diye cevaplamış


Arka sırada uyuklayan Einstein yerinden doğrulmuş ve tabii ki doğru cevabı vermiş. Soruyu soran kişi mi? Mahcup ve hayretler içinde kalakalmış.

Hikayenin anafikri mi? O kadar çok var ki...

  * Çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Bazı görüşlere göre Einstein'ın Atatürk'e mektup yazmadığı, onun boş kağıtlara attığı imza ile OSE'nin bu mektupları gönderdiği yazmaktadır. (mektupta 40 bilim adamı dense de 190 bilim adamı Türkiye tarafından kabul edilmiştir)

** Arjantin ve Kanadalı bilim adamları yaptıkları çalışamlar ile arılar kaybolursa, besin çeşitliliğimiz azalır, dünya belki eskisi kadar güzel bir yer olmaz, ancak hayat devam eder diyorlar...