Burda hemen bir soru soralım: Capital dergisinin Kasım 2013 sayısını okudunuz mu? En büyük 1000 firma ile ilgili bir haber vardı. En büyük 1000 firmanın 475 tanesi İstanbul'da idi. Bir çoğumuz için bu yeni bir haber değil. İstanbul'un nufusu, devlet bütçesine katkısı vb...
İstanbul bu ekonomik güç ve nufus ile her yere yardım gönderebilirken olası İstanbul Depreminde İstanbulluya bu yardımlar nasıl ulaşacak.
Peki ama İstanbul depremi ne zaman olacak? Aslında bu sorudan daha önemlisi aşağıdaki soruların cevapları hakkında çok fazla bilgi sahibi olmamamız...
Depremde hiç kimsenin ölmeyeceğini umarak başlayalım söze. Ancak bu yüzbinlerce kişinin açıkta kalacağının gerçeğini değiştirmiyor. Bu kadar insan nerede barınacak. Okullar, spor salonları ve şehrin en merkezi yerlerindeki AVM.ler çözüm olacak mı?
Eğer köprü veya viyadükler zarar görürse bu kadar büyük bir şehir nasıl beslenecek, yemek ve içecek ciddi bir sorun olacaktır.
Hastanelerin depreme dayanaklılık durumu nedir? Olası büyük bir depremde hastanelere çok büyük bir iş düşecektir. Umuyoruz ki hastanelerin sağlamlaştırılma çalışmaları tamamlanmış ya da tamamlanmaya çok yaklaşılmıştır.
Muhtemelen trafik kitlenecek, iletişim araçları yetersiz kalacaktır...
Aslında daha pek çok soru üretilebilir. Bir kış gecesi deprem olursa, can kaybı olmasa bile insanlar nerede toplanacaklar, nereye gidecekler bunlar çok iyi tespit edilmelidir...
Bu arada çok daha büyük bir sorun var...
Eğer 7,5 luk deprem İstanbulluyu soğuk ve yağmurlu bir pazartesi günü saat 11:00'de yakalarsa ne yapacak. Bakırköy'deki evinizden çıktınız. Siz Kozyatağı'ndaki ki işyerinize, eşiniz Beylikdüzü'ndeki işine gitti. Çocuğunuz Bakırköy'deki yuvada.
Umarız İstanbul'da yıkıcı bir deprem olmaz. Deprem olana kadarda tüm binalar sağlamlaştırılmış ya da yerlerine sağlam binalar yapılmış olur...
Televizyon kanallarından ricamız, her sallandığımızda depremden nasıl korunacağımızı dinlemek yerine artık birazda depremden sonraki 24 saati konuşalım...
İşin ilginç tarafı nedir biliyor musunuz? Seçimlere çok yaklaşmışken adaylar birbirlerini suçlamaktan bu konuda neler yapacaklarından hiç bahsetmiyorlar...
Yıkıcı bir depremin olmaması, her gününüzün sağlık ve mutluluk içinde geçmesi dileğiyle...
Bülent Şanlıtürk:BU TÜR YAZILARIN KİME YAZILDIĞINI HEP MERAK EDERİM.BU YAZININ MUHATABI VEYA MUHATABLARI OYLARINIZLA SEÇEREK YEREL YÖNETİMLERE VEYA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE GÖNDERDİĞİNİZ VERGİLERİNİZLE DE MAAŞLARINI ÖDEDİĞİNİZ KİŞİLERDİR.SİZ BÖYLE ORTAYA KARIŞIK ISKARA YAPARSANIZ O ARKADAŞLAR BUNU ÜZERLERİNE ALMIYORLAR,KAMU BASKISI OLUŞMUYOR.İSTANBUL MİLLET VEKİLLERİ MECLİSİN YAKLAŞIK BEŞTE BİRİNİ OLUŞTURUYOR.HER KONUDA PARTİCİLİK YAPILMAZ-RANT PEŞİNDE KOŞULMAZ,,,,BU KONUDA SİZ İSTANBUL MİLLETVEKİLLERİNİN HANGİ PARTİDEN OLURSA OLSUN SİYASET YAPMAKSIZIN YUMRUK GİBİ BİR ARAYA GELDİĞİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?BU KONUDA KAFALARINA İSTANBUL GÖÇECEK OLAN İSTANBULLULAR SES ÇIKARTIYORLAR MI?SESİNİ ÇIKARAN İSTANBULLU NASIL MUAMELE GÖRÜYOR?SESİNİ ÇIKARMAKTAN KORKAN,KENDİ CANI İÇİN BİLE BİR ARAYA GELEMEYEN,SEÇTİĞİ VE MAAŞLARINI ÖDEDİĞİ TEMSİLCİLERİNİ DAHİ ÇALIŞTIRAMAYAN TÜRKİYENİN HER YANINDAN GELEREK İSTANBULA TOPLANMIŞ BU 12 MİLYON İNSAN BU ENKAZIN ALTINDAN NASIL ÇIKACAK?İSTANBULDA YAŞAMAK,İSTANBULLU OLMAK DEĞİLDİR.İSTANBULLU OLMAK İSTANBULA SAHİP ÇIKMAKTIR.SAYGILARIMLA
YanıtlaSil